Davranış Problemlerini Ortadan Kaldırmak için 5 İpucu
Günlük hayatta otizm ile yaşarken zaman zaman zorlanıyoruz. Bazen ne yapacağımız bilemiyoruz. İşte tam da bu nokta da 5 tane ipucu belirledik. Bu 5 ipucunu hayatınızda rutin hale getirip alışkanlık ederseniz işleriniz biraz daha kolaylaşır. Bu 5 ipucu sadece otizm için değil diğer tüm çocuklar için de geçerli bir yöntem. İşte sizin için hazırladığımız 5 ipucu
1) Etkinlikler arası geçiş için saat kullanın
Birçok çocuk çok sevdiği bir etkinlikten diğerine geçmekte oldukça problem yaşıyor. Devam ettiği etkinliği bırakmak istemiyor. Parka götürdüğünüzde artık eve dönmeniz gerektiğinde hiç olmadık problem davranış çıkartabiliyorlar. Kendini yere atıp, çığlık atıp eve dönmemek için elinden geleni yapıyor çocuklar. Ancak sizinde eve gitmeniz gerekiyor. İşte böyle zamanlarda saati kullanmak oldukça işe yarayabilir.
Çocuğunuzun bir değişikliği kabul etmesi için zaman uyarısına ihtiyacı oluyor olabilir. Etkinliği sonlandırmadan önce 5 dakika, 2 dakika, 1 dakika uyarısı sizin işinizi oldukça kolaylaştırabilir. Saati bilmese bile bir telefona 5 dakika alarmı kurup alarm çaldıktan sonra eve gidileceğini ona hem sözel hem de beden diliyle anlattıktan sonra bu uygulamaya başlanabilir. İlk zamanlar zorlansa da bunu bir alışkanlık haline getirdikten sonra geçişlerde hiç problem yaşamazsınız.
“Beş dakika sonra televizyonu kapatıp yemek yiyeceğiz.”
“İki dakika içinde parktan ayrılıyoruz.”
Bu yöntem çocuğun bizi kontrol etmesini değil, bizim onu kontrol etmemize yardımcı olur. Kurduğunuz saat çaldığında ne kadar ağlarsa ağlasın, ne kadar problem çıkartırsa çıkartsın kuralınızdan taviz vermeden uygulamaya en az 2 hafta devam etmeniz gerekli. Daha sonra olumlu sonuçlarınızı görebilirsiniz. Kurallarınız koyun, onlara bağlı kalın ve takip edin.
2) ÖNCE / SONRA
Bir başka problem ise çocuğun o an sahip olması mümkün olmayan şeyler istemesi. Bir yer gezerken bir oyuncak istemesi, tıraş olurken bir yiyecek istemesi gibi. Veya yapmaktan hiç hoşlanmadığı ancak yapması gereken bazı durumlar olabiliyor. İşte bu durumların çoğunda ÖNCE/SONRA kullanabiliriz. Bu kullanacağımız yöntemi fotoğrafla desteklersek daha motive edici olur.
Fotoğrafta da görüldüğü gibi
‘Önce tıraş olacağız, eğer uslu durursan sinemaya gidebiliriz.’
“Önce öğle yemeğimizi bitirdikten sonra dışarıya çıkabiliriz.”
“Önce ders yapacağız, o zaman parka gidebiliriz.”
Burada aslında yaptığımız çocuğun hayal kırıklığına uğramayarak ondan ne beklediğimiz bilmesi. Bazı çocuklarda bu 2 ay içerisinde kural haline dönüşebilirken bazı çocuklarda ise daha uzun bir süreye ihtiyaç var. Sabır edip bu yöntemi öğrenmesini beklemekte fayda var.
3) Olumlu davranış ödüllendirin
Çocukların kendine özgü yaptığı olumlu davranışları betimleyerek pekiştirin. Bu çocuğun yaptığı davranışı onayladığımız ve bunun devam etmesini istediğimizi belirtir. Örneğin, parkta arkadaşıyla krakerini paylaşan bir çocuğa, ‘Parktaki arkadaşlarınla krakerini ne kadar da güzel paylaştığını ve onun paylaşmayı seven biri olduğunu’ söyleyebiliriz. Çocuğun yaptığı olumlu davranışı betimlemek ve o davranışı tanımlamak önemlidir. Paylaşmak, yerinde güzelce beklemek. Bu kelime ve cümlelerle yetişkinler çocukların yaptığı davranışı fark ettiğini ve davam etmesini istediğini belli eder.
Çocukların yaptığı tüm iyi hareketlere ve davranışlara dikkat çekiyoruz, onları betimleyip pekiştiriyoruz. “Kamyonunu Ahmet ile nasıl paylaştığınızı çok beğendim.” İyi davranışların fark edilmesi, tekrar yaşanma olasılığını artırır.
Bazı çocuklar için övgü hiçbir şey ifade etmez. Bu nedenle ödüllendirici değildir, bu iyi davranışları artırmaz. Bu durumda, ödüllendirici bir şey bulmanız gerekir. Bazen küçük bir ödül sunulur bir şeker, sevdiği bir süper kahramanın çıkartması vb.
4) Görmezden gelin
Çocuğunuz çığlık attı hemen ona sus diyorsunuz, yerde yuvarlandı hemen onu dur diyorsunuz.
Dur, olmaz, yapma gibi ifadelerin kullanımını en aza indirin. Çocuklar bazen sırf dikkat çekmek için böyle hareketlerde bulunabiliyorlar. Burada sizin sezgileriniz devreye girecek. Ne zaman dikkat çekmek için yapıp, ne zaman başka bir sorundan dolayı yaptığını bilmelisiniz.
Ancak burada görmezden gelmenin bir sınırı olmalıdır. Çocuk kendine zarar vermeye başladığı zaman görmezden gelme söz konusu olamaz.
Paylaşmak istemediği bir oyuncağı siz başkasına verdiğinizde çok fazla çığlık atıp ağlayabilir. Ancak siz görmezden geldiğinizde bir süre sonra susup oyununa devam edecektir. Daha sonra sustuğunda ise onun bu davranışını hemen betimleyerek pekiştirin. Sen ne kadar güzelce ve sessiz arabalarınla oynuyorsun aferin sana.
Başta bu size garip gelebilir. Ancak çocuklar çoğunlukla bu davranışları yaparken dikkat çekmek istiyorlar ve siz onlara dikkatinizi verdiğinizde çocuk maçına ulaşmış ve pekişmiş oluyor.
5) Sakin olun (SİZE!)
Bu belki de en zor olanı olabilir. Çocuğunuz kontrolden çıkarsa onu sakinleştirmek peşinden koşturmak çok yorucu ve sinir bozucu. Böyle durumlarda sakin kalıp sizin ne yapmak istediğinizi ve yetişkin olduğunuzu hatırlamakta fayda var.
Dikkat ederseniz özel eğitimciler, terapistler oldukça sakindirler ve ne yapmak istediklerini iyi bilirler. Sizde günlük hayatta sakin kalın ve ne yapmak istediğinizi asla unutmayın.
Unutma, ebeveynlik çok zor ve uzun bir yolculuktur. Bu yolculuğun her dönemi yeni bir evredir ve bu evre atlatılacaktır.
Sizin de kendinize özgü ipuçlarınız varsa bizimle paylaşabilirsiniz.
İLK OTİZMLİ ŞİMDİ DEDE OLDU 🙂
Geri bildirim: Disleksi Hakkında Müthiş Bir Yazı - EĞİTİMM
Geri bildirim: ABA Olumlu Davranışın Artırılması İçin Pekiştirme Tarifeleri - EĞİTİMM